Saccı Paslanmaz 2028’e kadar 30 bin metrekarelik yeni tesise hazırlanıyor
HOSTECH by TUSID İstanbul 2025 Fuarı’nda Paslanmaz Çelik TV’ye konuşan Saccı Paslanmaz Genel Müdür Yardımcısı Cüneyt Yazırdağ, şirketin son yatırım hamlelerini, Türkiye’nin paslanmaz çelikteki rekabet gücünü ve pazarın geleceğine dair öngörülerini paylaştı.
Demir-çelik sektörüne 1962’de adım atan aile şirketi, 1994’te paslanmaz çelik ticaretine yöneldi. 2003’te devreye alınan servis merkezi yatırımıyla birlikte yassı paslanmaz sacın taşlama-fırçalama işlemlerinde uzmanlaşıldı. Firma 2009’da “Saccı Paslanmaz” markasını kurarak büyüme stratejisini paslanmaz çelik odaklı bir yapıya taşıdı. Cüneyt Yazırdağ, üçüncü kuşak yönetici olarak “geçmişten gelen bilgi birikimini güncel üretim teknolojileriyle pekiştirdiklerini” vurguluyor.
Boru-profil ve yüzey işlemde kapasite sıçraması
2024’te devreye alınan yeni makine parkuru, boru-profil üretim kapasitesini tam anlamıyla iki katına çıkardı; yassı paslanmaz sac hatlarında ise yüzde 75’lik ek hacim sağladı. Yazırdağ, bu genişlemenin müşteri taleplerine daha esnek ve hızlı yanıt vermelerini, aynı zamanda kalite standardını daha da yukarı taşımalarını mümkün kıldığını vurguluyor.
30 bin metrekarelik entegre tesis yolda
Organize Sanayi Bölgesi’nde 2024’te satın alınan arsa üzerinde projelendirilen yeni fabrika, kademeli devreye alınacak üretim blokları sayesinde şirketin toplam kapalı alanını 2028’e kadar 30 bin m²’ye ulaştıracak. Plan, otomasyon ve Ar-Ge alanlarına da ek kapasite yaratmayı içeriyor. “Hedefimiz, ileri yüzey işlem ve yüksek hassasiyetli boru-profil üretiminde bölgesel bir merkez olmak” şeklinde özetliyor Yazırdağ.
HOSTECH 2025’te ihracat odaklı vitrin
Endüstriyel mutfak ekipmanlarının ana hammadde tedarikçilerinden biri olarak HOSTECH by TUSID İstanbul’a katılmalarının nedenini “doğrudan temas, pazarın nabzını tutma ve ihracat ağını genişletme” olarak açıklayan Yazırdağ, bu yılki edisyonun ziyaretçi profilinden memnun. Fuarların sektörel görünürlük kadar teknolojik trendleri takip etmek için de önemli bir platform sunduğunu vurguluyor.
Türkiye’nin yükselen rekabet avantajı
Jeostratejik konum, rekabetçi işçilik-enerji maliyetleri ve üretim kalitesi kombinasyonunun Türkiye’yi Avrupa’daki kapasite açığını kapatan ana tedarikçi konumuna taşıdığını belirten Yazırdağ, “Uzak Doğu’nun düşük maliyet avantajına karşın, Türkiye kaliteyi koruyarak lojistik ve teslimat hızında öne çıkıyor” değerlendirmesini yapıyor.
Tüketim refahla paralel büyüyor
Paslanmaz çeliğin, ülkelerin gelişmişlik göstergeleriyle doğru orantılı tüketildiğini hatırlatan Yazırdağ, Türkiye’de kişi başına düşen gelir arttıkça paslanmaz çelik talebinin de istikrarlı biçimde yükseldiğini söylüyor. “Biz ve sektörümüzdeki diğer yerli üreticiler, artan bu talebi karşılayacak yatırımları devreye alıyoruz. Hedefimiz, hem iç pazarı güçlendirmek hem de ihracatta sürdürülebilir büyüme sağlamak” diye ekliyor.
“Birlikte kalkınacağız”
Röportajını “Türk sermayesiyle yapılan her projeyi destekliyor, sektörümüzü küresel ligde daha da yukarı taşımayı amaçlıyoruz” sözleriyle noktalayan Yazırdağ, Saccı Paslanmaz’ın yeni yatırımlarının yalnızca şirket değil, Türkiye paslanmaz çelik sanayisi için de kaldıraç etkisi yaratacağını savunuyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Paslanmaz Çelik Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.